İkizce-Morgediği Merası’nda açılmak istenen taş ocağına karşı köylülerin başlattığı 10 yıllık hukuki mücadele devam ediyor

Yeşilyurt ilçesinin İkizce köyüne bağlı olan ve bölgedeki birçok köyün ortaklaşa kullandığı Morgediği Merası’nda açılmak istenen taş ocağına karşı köylülerin 10 yıl önce başlattığı hukuk mücadelesi sürüyor.

Büyük ve küçükbaş hayvancılık faaliyeti, hayvansal üretim ve arıcılıkla geçimini sağlayan köylülerin, Morgediği Merası’nda açılması planlanan taş ocağı işletmesinin ruhsatının iptal edilmesine yönelik açtığı dava kapsamında, mahkeme heyeti merada geçtiğimiz hafta keşif incelemesi yaptı.

İkizce- Morgediği Merası’nın sahibi olan ve uzun yıllar bu merada hayvanlarını otlatan köylülerin yanı sıra Malatya Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği ve Tarım Platformu Başkanı İhsan Akın, bilirkişiler ve işletme temsilcilerinin de katıldığı keşif incelemesinde köylüler- muhtarlar, kanaat önderleri dinlendi, meranın coğrafi konumu, tarihsel sahiplik durumu ve hukuki statüsü incelendi.

Akın: Anayasa ve yasalar meraların, yaylaların ve tarım topraklarının korunmasını emrediyor

Keşif incelemesi öncesinde Morgediği Merası’nda toplanan köylülerle görüşen ve burada bir konuşma yapan Malatya Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı İhsan Akın, bölgedeki köylerin en önemli geçim kaynağının hayvancılık olduğunu belirterek, “Hayvancılık faaliyetinin devam ettirilebilmesi için ihtiyaç duyulan en önemli unsur meralar, yaylalar ve otlaklardır. Burada açılmak istenen taş ocağı ile mera ve yaylalar tehlikeye atılmakta, hayvancılığımız yok olmakla karşı karşıya bırakılmaktadır. Ayrıca, açılmak istenen taş ocağı ile çevredeki binlerce meyve ağacını, bal arıları topluluklarını, yer altı sularını, kısaca doğal ve ekolojik dengeyi yerle bir edecek bir tehlikeli girişim yürütülmektedir” dedi.

Yayla ve meralarda taş ocağı, kireç ocağı ve benzeri işletmelerin açılmasının yerli tarım ve hayvancılığı krize sokacak düzeye geldiğini söyleyen İhsan Akın, Morgediği Merası’nın taş ocağına kurban edilmemesi için hukuki mücadele yürüten köylülere destek olmaya devam edeceklerini söyledi.

“ Malatya’nın tarım toprakları Cumhurbaşkanımızın projesiyle korumaya alınmıştır”

Mera, yayla ve tarım topraklarının tarımsal üretim ve hayvancılık faaliyeti dışındaki bir amaçla kullanılmasının Anayasa ve ilgili yasalara tamamen aykırı olduğuna dikkat çeken Malatya Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı İhsan Akın, “Sadece Anayasa ve yasalar değil, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde başlatılan ve kısa süre önce yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Malatya’nın tarım topraklarını, yayla ve meralarını, büyük ovalarını koruma altına alan Büyük Ova Koruma Programı’na da aykırı olan taş ocağı ve benzeri işletmeler, artık topraklarımızdan elin çekmelidir” dedi.

Yaylalar ve meraların köylünün ve hayvan yetiştiricisinin olduğunun altını çizen Akın, “Buradan herkese Mera Kanunu’nun 3. Maddesi’ni hatırlatıyorum. Söz konusu kanun maddesi aynen şunu söylüyor: “Meralar, Hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için tahsis edilen veya kadimden beri bu amaçla kullanılan yerlerdir”. Kadimden beri, yani yüzyıllar öncesinden bugüne kadar köylünün olan meralar taş ocaklarına açılmaz. Bu durum kanuna da, hakka da hukuka da aykırıdır. Kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz. Köylümüzün, çiftçimizin, hayvan yetiştiricimizin bu yöndeki mücadelesinde her zaman yanındayız, yanında olmaya da devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Siyasilere ve yöneticilere çağrıda bulundu:

Köylünün çığlığını duyun  

Yerel seçim sürecinde halka çok sayıda vaatte bulunan siyasileri ve Malatya kent yöneticilerini İkizce – Morgediği merasından yararlanan köylülere yardım ve destek vermeye çağıran Akın, “Malatya’yı kurtaracak olan taş ocağı değildir. Malatya ekonomisi yerli üretim ile hayvancılık ile gelişecektir. Devleti yönetenleri, Malatya kent yöneticilerini, 31 Mart öncesi halkın peşinden koşan siyasilerimizi Morgediği’nde yükselen köylünün çığlığını duymaya ve gereğini yapmaya davet ediyorum” diye konuştu.

10 yıllık dava

İkizce – Morgediği Merası’nı yok edilme tehlikesi ile karşı karşıya bırakan taş ocağı işletmesine karşı yürütülen hukuki mücadelenin geçmişi 2008 yılına dayanıyor. 10 yıldan bu yana konuya ilişkin olarak 5 dava açıldı, Danıştay’a kadar taşınan bu davalardan 4’ünü meraların kadim sahipleri olan köylüler kazandı. Taş ocağı işletmesinin açtığı karşı dava ve köylülerin açtığı son dava süreci ise devam ediyor.




Anasayfa

Projeler

Basın

İletişim